...

Mühendis Hanım

ResimGünümüzde sıkça ayrım yapmak için kullanılan bir terimden başlamak istiyorum. Cinsiyet. Bu yapılan ayrımın yere ve zamana göre ne kadar soyutlaştığını hatta artık ‘’cinsiyetsizlik’’ gibi bir kavramın da ortaya çıktığını düşünürsek  neden hala kadın ve erkeği bu kadar keskin ayırmaya çalışıyoruz ?

Özellikle bu ayrımın mesleklerde hatta biraz daha özele inersek mühendislikte daha çarpıcı olduğunu görmemek mümkün değil. Bu yüzden bu yazının ana kahramanını, Sabiha Rıfat Gürayman ilan ediyorum. Kimdir bu Sabiha Rıfat Güreyman sorusu kafamızda yankılanırken; klasik özgeçmişine değinmektense devrim niteliğindeki cesaretine değineceğim.

İlk kadın mühendisimiz. Cumhuriyet dönemindeki tüm zorluklara rağmen Ulu Önderimizin ‘’eşitlik’’ düşüncesiyle mühendislik mekteplerine alınan, ilk Türk kadınımız. Daha okula kayıt yaptırırken bile insanların ‘’boşuna uğraşma’’ veya ‘’kadın işi değildir’’ demesine aldırış etmeden, istikrarlı adımlarından bir an olsun vazgeçmedi. Bu adımlar; o zamanlar sadece kendi hayatı için atılmış adımlar gibi görünse de aslında tüm Türkiye için atılmış adımlardı. 

Okul hayatı boyunca kendini sadece derslerle sınırlı tutmadan, kendi özgürlüğünü bir kere daha gözler önüne serdi. Okulun erkek voleybol takımına girerek tüm gözleri üstüne çekse de, zamanla erkek voleybol takımının kaptanlığını üstlendi. Herkesin şaşkınlığını, hayranlığa dönüştürmeyi alışkanlık haline getiren Sabiha R. Güreyman, inşaat mühendisi olarak mezun olup adımlarının sağlamlığını bir kere daha kanıtladı. Bu adımları gören insanlar zamanla ‘’Mühendis Hanım’’ demeyi uygun buldular. Halkın bulduğu bu söz: mühendisliğin cinsiyetini hiçbir zorlama olmadan ortadan kaldırdı. 

İnsanların zamanla benimsemesi arttıkça Mühendis Hanım durmadan çalışmalarını sürdürdü. Bunun en güzel örneği: Atatürk’e olan minnet borcunu ödemek adına, Anıtkabir’in yapımında tam on yıl baş mühendislik yaptı. Sadece ülkemizin gurur kaynağı olarak kalmadı. Yunanistan Başbakanı Venizelos Anıtkabir’i ziyareti sırasında, onu karşılayan kişinin bir kadın olduğunu görünce ‘’ Bir kadın ha! Hayatımda ilk defa büyük bir işin başında bir kadın görüyorum. Sizi gerçekten tebrik ederim.’’ diyerek, Mühendis Hanımımızı gittiği her yerde övgüyle anlattı. 

Şimdi size sormak istiyorum. Başta ‘’erkek’’ mesleği olarak benimsenmiş mühendisliğe, bir kadın elinin değmesi sizce de güzel olmamış mı? Bunları bilmeden, bildiklerimizi de unutarak yaşıyoruz. Eşitlik kelimesini dilimizde dolaştırırken, saygımızı kaybediyoruz. Hatta öyle zamanlar geliyor ki, şiddete başvuruyoruz. Evet! Sen, ben, o veya bir başkası... Şiddeti sadece fiziksel olarak görmeye alıştığımız için psikolojik, ekonomik ve belki de cinsel şiddete gözlerimi kapatıyoruz. 

Farkında olmalıyız. Farkında oldukça da harekete geçmeliyiz.

Senin, benim,onun ve özellikle bu ülkenin; daha bir sürü doktor,pilot,öğretmen ve mühendis hanıma ihtiyacı var. Bize düşen ise ellerinden tutmak ve adımlarının sağlamlığını imrenek izlemek. 

Daha niceleri için, Mühendis Hanım’a teşekkür ediyorum.
 
Ecemnur ERTURAN
                                                                                          
Kişisel blog yazılarına ulaşmak için tıklayınız.
Resim

Bu içerik 05.11.2019 tarihinde yayınlandı ve toplam 327 kez okundu.